Arayış

Doğduğumuz andan itibaren anlam, bağlantı,

yenilik ve keşif peşindeyiz. Yeni yerler

görmek, insanlarla derin bağlar kurmak, kim

olduğumuzu ve neye dönüşeceğimizi bilmek,

sorularımıza cevaplar aramak... Peki, tüm

bunlar için bizi harekete geçiren şey ne?

Arayış, hayatımızın merkezinde yer alan bu devinimin en güçlü

yakıtı olan merakı ele alıyor. Merak; yeni dünyaların kapısını

açan anahtar, bilinmeyenin içindeki ışık ve değişimin itici gücü

olarak karşımıza çıkıyor. Akademisyen-yazar Scott Shigeoka

merakın hayatımızdaki etkili rolünü birtakım pratikler üzerin-

den irdelerken; toplumsal kutuplaşmanın hat safhaya ulaştığı,

her türden ayrımcılığın dünyamızı onulmaz bir girdaba çektiği,

hayatlarımızı ve ilişkilerimizi parçaladığı bir çağda merakımızı

nasıl yöneteceğimizin de cevabını veriyor. Dünyada tek olmadı-

ğımızı, kolektif yaşamın birbirimizi anlamak ve yüreklerimize

dokunmakla mümkün olduğunu, ötekileştirmenin önyargıları

körüklemekten başka bir işe yaramadığını ifade ediyor. Yeniliğe

açık olmak, sınırlarımızı aşmak ve doğru sorular sormak sadece

hayatlarımızı değil tüm dünyayı dönüştürüyor.

Hayatın sonuçlara ulaşmaktan çok yolculuğun kendisi olduğunu

ve o yolculuğu anlamlı kılan yegâne eylemin de Arayış olduğu-

nu söylersek şu soruyu kendimize sormamız gerekiyor: Hayat bir

arayış… Peki, gerçekten neyi arıyoruz?